Sayfalar

16 Haziran 2010 Çarşamba

iOS 4 de kırıldı!

iPhone işletim sistemi 4'ün geliştiricilere dağıtılan sürümü kırıldı... İşte ortaya çıkanlar...

Geliştiriciler için özel olarak yayınlanan iPhone işletim sistemi(iOS) 4 de kırılanlar listesine eklendi. iOS 4'ü kırmak için "msft guy"ın daha önceki "jailbreak" yazılımı olan Pwnagetool'un geliştirilmiş versiyonu kullanıldı.

Bunun dışında iPhone Dev Team ise bu ayın sonunda iOS 4 kullanan iPhone'ları tamamen açacak "hack"i yayınlayacaklarını duyurdu. Yani iPhone işletim sistemi 4'ün resmi çıkış tarihinde, işletim sistemin kırma imkanınız olacak en azından iPhone 3GS üzerinde. Henüz bu olayı iPhone 4'te deneyen olmadı.

Şu anda internette olan iOS 4 'ü kırmak isteyebilirsiniz ama yine de bunu tavisye etmiyoruz. iPhone işletim sistemi 4'ün en son ve tamamlanmış sürümü bu ayın sonunda piyasada olacak.

iPhone'a tampon geldi!

iPhone'da tampon ne arar demeyin, işte Apple'ın iPhone için hazırladığı tamponlar...

Apple, iPhone 4 ile gelen yeniliklere bir yenisini daha ekledi. Tam anlamıyla telefonun özelliklerinden biri olmayacak olan bu yenilik de kendinden bahsettirebilir.

Apple yeni tanıttığı iPhone 4 kılıflarına yeni bir isim taktı; "bumper(tampon)." Evet, daha önce yalnızca arabalarda görmeye ve duymaya alıştığınız tamponları telefon dünyasında da duymaya alışmaya başlasanız iyi olur.

Bu yeni kılıfların tam olarak iPhone'ları nasıl koruyacağı açıklanmasa da ön ve arka cam yüzlerini kırılma veya çatlamalara karşı koruyacağı söyleniyor. Görüntülerden anlaşıldığı kadarıyla kılıfın yanında düğmelerin geçebileceği boşluklar bulunuyor. 29 dolara satılacak olan "tampon"ların beyaz, pembe, turuncu, yeşil, mavi ve siyah renkleri olacak.

Nokia 5228 Türkiye’ye geliyor

Nokia’nın şimdiye kadarki en uygun fiyatlı dokunmatik cihazı Nokia 5228 yaz aylarında Türkiye’de.

Türkiye’de satışa sunulan Nokia dokunmatik cihaz ailesinin yeni üyesi Nokia 5228 hareketli bir yaşam sürüp, müzik, fotoğraf ve video için mobil cihazlarını kullanan ve yaşamlarını online’da paylaşan kişiler için tasarlandı. Nokia 5228 ile kullanıcılar Ovi Mağaza’dan uygulamalar, oyunlar, videolar ve diğer servisler gibi içeriklerin yanı sıra Nokia 5228 Comes With Music Edition ile Ovi Müzik’ten şarkıları da doğrudan mobil cihazlarına indirebiliyorlar.

Nokia Türkiye Satış Müdürü Çiçek İcan “Müzik ve sosyal ağlara erişim özelliklerine sahip bir cihaz isteyenler için uygun fiyatıyla çok cazip bir seçenek sunan Nokia 5228 büyüleyici renkleriyle de göz dolduruyor” diye belirtiyor.

Nokia 5228’den Ovi Mağaza’yı ziyaret etmek de çocuk oyuncağı. Kullanıcılar cihazın ana ekranından kolayca erişebildikleri Ovi Mağaza’dan hemen istedikleri içeriği indirmeye başlayabiliyor ve cihazlarını popüler uygulamalar ve oyunlarla kişiselleştirerek daha eğlenceli hale getiriyorlar. Yeni uygulamalar, oyunlar, videolar ve çok daha fazlasının sürekli eklendiği Ovi Mağaza, Türkiye’de Türkçe olarak sunuluyor.

33 saatlik çalma süresiyle kullanımı kolay bir müzik çalar olma özelliğine sahip Nokia 5228’in Comes With Music Edition modeli ile Türkiye’de Mayıs ayında sunulan Nokia’nın sınırsız müzik erişim servisi de kullanılabiliyor. Nokia 5228’de muhteşem bir müzik deneyimi için 3,5 mm konektöre bağlanabilen kulaklıklardan da yararlanılabiliyor. Ayrıca Nokia 5228 en sık kullanılan müzik, fotoğraf ve video gibi medya ve uygulamalara hızlı erişim sunan bir Medya Çubuğu da içeriyor.

Yenilikçi Contacts (Kişiler) çubuğu 20’ye kadar kişiyi küçük resimleriyle göstererek, hem bu kişilere hem de bu kişilerin e-posta, telefon aramaları, fotoğraflar ve diğer sosyal medya güncellemeleri gibi iletişim geçmişlerine hızlı bir erişim sağlıyor.

Nokia 5228 Türkiye’de 2010 yazında sunulacak.

Devasa bir Droid cep!

Motorola'dan Devasa bir Droid cep!

Motorola'nın yeni Droid'inin boyutları şaşırtıcı derecede muazzam. İşte en son Droid telefon...


Telefon teknolojisinde, telefonların küçülme devri biraz geride kaldı gibi gözüküyor.

HTC Evo'nun 4.3" ekranından sonra, yeni gelecek olan Motorola Droid X de büyük bir ekranla gelmeye hazırlanıyor. Motorola Droid X'in ekranının da 4.3" ekrana sahip olacağını düşünürsek, telefonun oldukça büyük olduğunu söyleyebiliriz.

Gadget University, Droid X'lerden bir tane ele geçirmiş ve internete fotoğraflarını koymuştu. Fotoğraflara bakarsak telefonun ekranı büyük ancak kalınlığı ise oldukça ince . Yani Motorola Droid X satın alırsanız, çok kaba görüneceğini düşünmeyin, telefon inceliğiyle oldukça şık durabilir.

Kozmetiğin ses ve dokunma algısını ölçen cihaz

Cihaz, kozmetiklerin kimyasal içeriğinin yumuşaklık, ferahlık ve temizlik gibi çeşitli algıları yaratacak şekilde geliştirilmesine olanak sağlıyor.

Bilkent Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adnan Akay, şampuan, sabun, losyon ve krem gibi kozmetik ürünlerin ciltte yarattığı ses ve dokunma algısını ölçebilen cihaz yaptı.

Kozmetiklerin kimyasal içeriğinin yumuşaklık, ferahlık ve temizlik hissi gibi belli algıları yaratacak şekilde geliştirilmesine olanak sağlayan cihaz, ABD’nin kozmetik devi bir firmanın Ar-Ge alt yapısında kullanılmaya başlandı.

Prof. Dr. Akay, ABD’de 38 yıl çeşitli üniversitelerde ve son olarak da National Science Foundation’da (NSF) görev yaptığını belirterek, ABD’de bilim insanlarının çoğu şirketin Ar-Ge çözümünde etkin olarak rol aldığını söyledi.

Bilimde çalışma alanı akustik konusunda uzun yıllar araştırmalar yaptığını anlatan Akay, bu yıl uzaya gönderilecek İtalyan UNISAT uydusunun sarsıntı giderici kompenantlarını da kendisinin geliştirdiğini dile getirdi. Bir süre önce ABD’nin önemli bir kozmetik şirketinin Ar-Ge faaliyetlerinde başkanlığını yürüttüğü ekibin yer aldığını ifade eden Akay, çalışmanın çeşitli ülkelerdeki kozmetik ürünlerin ciltteki dokunma ve ses etkisini ölçme üzerine odaklandığını bildirdi.

Akay, bir grup mühendisle birlikte şampuan, sabun, losyon ve krem gibi çeşitli kozmetik ürünlerin kişide yarattığı işitsel ve çeşitli algısal etkileri ölçebilen robotik özellikli bir cihazın prototipini tamamladıklarını bildirdi.

"İŞİTSEL VE DOKUNSAL ETKİ TESTLERİ YAPIYOR"

Geliştirdikleri cihazın, kozmetik ürünlerde yumuşaklık, ferahlık, temizlik gibi algısal etkilerin yaratılmasında kullanılacak çeşitli bilimsel verileri ortaya koyduğunu anlatan Akay, cihazla ilgili şu bilgileri verdi:

"Sektörde, yeni nesil kozmetikler artık ülke insanlarının algısal özelliklerine uygun olarak geliştiriliyor. Sabunlar, şampuanlar, losyonlar ve kremler gibi pek çok ürünün ciltte bıraktığı işitsel ve dokunsal etkiler, ürünün içeriğinde belirleyici rol oynuyor.

Geliştirdiğimiz robotik özelliklere sahip cihaz, robotik bir kol, yapay deri ile etkileşime girerek ortaya çıkan her türlü fiziksel algı testini sayısal olarak hesaplayabiliyor. Cihazdaki dokunsal ve işitsel testler gelişmiş sensörler aracılığıyla yapılıyor. Böylece geliştirilecek kozmetik ürünün kimyasal içeriğinde bu veriler kullanılarak çeşitli değişiklikler yapılabiliyor. Kozmetik malzemenin dokunma testlerinin yanında işitsel testlerini de ölçüyor."

Geliştirilen cihazın ABD’nin ünlü kozmetik firmasının Ar-Ge alt yapısında kullanılmaya başlandığını belirten Akay, "Şirket, yeni kozmetik ürünlerinin fiziksel algı testlerini öncelikle bu robotik algı cihazında yapıyor ve ardından da gerekli değişimleri yaparak piyasaya sürüyor" dedi.

Prof. Dr. Akay, cihazın laboratuvardaki bir prototipinin yakında Türkiye’ye getirileceğini ve AB projesi kapsamında daha ileri teknolojilerle geliştirileceğini sözlerine ekledi.

Güneş sisteminin sırlarını getirdi

Japon bilim dünyası büyük sevinç yaşıyor. Güneş Sistemi'nin derinliklerine 7 yıl önce gönderilen Hayabusa keşif aracı başarıyla Dünya'ya döndü. Gökbilimciler, uzay aracında bugüne kadar eşi görülmemiş bilgilere ulaşmayı ümit ediyor.

Japonya Uzay Araştırma Dairesi JAXA, yedi yıl önce uzaya gönderilen Hayabusa uzay araştırma kapsülünün başarıyla Dünya’ya dönüşünü kutluyor. 13 Haziran günü Dünya’nın atmosferine giren uzay aracının taşıdığı kapsül, bugün Avustralya’nın güneyindeki Woomera yasaklanmış bölgesine başarılı bir iniş yaptı.

Bir asteroite gidip Dünya’ya geri dönen, bu süreçte uzayda keşif yapan Hayabusa keşif aracı, yedi yıl süren görevinde tam 6 milyon kilometre mesafe kat etti.

Gökbilimciler, Hayabusa uzay aracının atmosfer üzerindeki hareketi , atmosfere girişi ve paraşütle yaptığı inişi kare kare görüntüledi. Hayabusa’nın, tehlike oluşturabileceği için atmosfere girmeden önce yakıtını boşaltması ardından, uzay aracı paraşütleri sayesinde ıssız bölgeye sorunsuz bir iniş yaptı.

Yer solucanı yaşlılığa deva olacak!

Yer solucanının bazı becerileri memelilerde yaşlılığa ve hafızaya bağlı sorunları daha iyi anlamayı sağlayabilir.

Yer solucanının bazı becerileri memelilerde yaşlılığa ve hafızaya bağlı sorunları daha iyi anlamayı sağlayabilir.

Sadece bir milimetre uzunluğunda ve toplam bin hücreye sahip "Caenorhabditis elegans" türü solucanın, kaloriyi kısıtlama ve ensülin alıcısına ket vurma gibi bazı değişiklikler yaparak, hafızasını güçlendirebildiği ortaya çıktı.

"Plos Biology" dergisinde bu ay yayımlanan bir araştırmada, bilim adamları, kısa zaman önce bu yöntemi kullanarak yaşam süresini 2 katına çıkarabilen hayvanın, hafızasını da aynı şekilde güçlendirebildiğini belirttiler.

Bilim adamları, solucanı beslerken metil etil keton koklattı. Kokuyu en az 24 saat hatırlayan solucanın, yiyeceğe giden yolu bulabildiği görüldü.

Sadece yaşamının son döneminde, kalori kısıtlaması yaparak bu hayvanın hatırlama süresini 24 saatin üzerine çıkarabildiğini belirleyen bilim adamları, ensülin alıcılarına ket vuran yaşlı solucanın öğrenme becerisini de artırdığını vurguladılar.

Solucan, sağlıklı yaşam süresinin nasıl uzatılacağını araştıran bilim adamlarına ışık tutuyor. Araştırmalar, fare ve maymunlar üzerinde de devam ediyor.

Bilimsel kimlik kartları olacak

ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü araştırmacıları, dünya genelinde sayılarının 500'e kadar gerilediği tahmin edilen Akdeniz Fokları'nın yaşamsal faaliyetleri ve sayıları hakkında bilimsel bilgilere ulaşmak için, foklara kimlik kartı çıkarmaya başladı.

Mersin'in Erdemli ilçesinde kurulu ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Cemal Gücü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1994 yılından bu yana Akdeniz Foklarının korunmasına yönelik çalışmalar yürüttüklerini anlattı.

Akdeniz'de 300, dünya genelinde ise sayıları 500 dolayında olduğu tahmin edilen bu türe ilişkin yapılacak araştırmalarda güvenilir bir araştırma metodunun bulunmaması nedeniyle çalışmalarının zorlu geçtiğini dile getiren Gücü, ancak 1994 yılından bu yana yürüttükleri çalışmalarla oldukça deneyim kazandıklarını, bunun da uluslararası arenada dikkat çeker hale geldiğini belirtti.

Geçen yıl Birleşmiş Milletler Özel Çevre Koruma Alanları Merkezi (RAC/SPA) ile Akdeniz Fokları'nın dinlenmek ve üremek amacıyla kullandığı mağaraların belirlenmesi üzerine bir çalışma başlattıklarını bildiren Gücü, çalışmaya ilişkin şu bilgileri verdi:

''Hatay-Suriye sınırından Antalya'ya Finike'ye ve KKTC'ye kadar olan tüm sahillerdeki fokların yaşadığı mağaraları tek tek yüzerek belirledik. RAC/SPA'nın desteğiyle, fokların yaşam alanı olarak belirlediğimiz bu mağaralara onlara rahatsızlık vermeden görüntü alabileceğimiz fotokapanlar yerleştirmeye başladık. Bu sayede mağaraya giren fokların haberleri bile olmadan fotoğrafları çekilmeye başlandı.

Fotokapanlardan elde ettiğimiz fotoğraflarla, bir tür kızılötesi izleme sistemi olan foto tanımlama yöntemini kullanarak her fok için ayrı bir kimlik kartı çıkartmaya başladık.''

Doç Dr. Gücü, bugüne kadar 25 fotokapandan 100'ün üzerinde fotoğraf elde ettiklerini dile getirerek, bu fotoğrafları kullanarak 40 fokun kimlik kartını hazırladıklarını kaydetti.

Çalışma sayesinde fokların yaşam alanları, üreme yerleri, göç yollarının yanı sıra bölgede fok sayısının netleştirileceğini anlatan Gücü, sistem sayesinde fokları anlık olarak izleyebilir hale geldiklerini söyledi.

-KİMLİKLER NASIL OLUŞTURULUYOR?-

Gücü, 6 kişinin yer aldığı proje kapsamında ilk etapta mağaralara yerleştirilen fotokapanlardan gelen fotoğrafları değerlendirerek, fokları tanımlamada vücut üzeri yara, leke gibi özelliklerini belirlediklerini söyledi.

Daha sonra bu özellikleri ''yara grafikleri'' diye nitelendirdikleri grafiğe aktardıklarını anlatan Gücü, şunları kaydetti:

''Bu işlemin ardından da fokun tanımlanmasında yeteri kadar özellik belirlenen fok için kimlik çıkartılıyor. Kimliğin üzerinde de fokun tüm belirleyici özelliklerinin bulunduğu fotoğrafı, kullandığı mağaraların haritası, yaşadığı alan ve mümkünse soy ağacını yerleştiriyoruz. Çalışma sayesinde bir başka alanda yeni bir fok gördüğümüz zaman kimlik kontrolünü yapacağız. Çalışmanın en büyük yararı, bölgemizde kaç tane fokun yaşadığını tam olarak netleştirilmesi. Fokların göçleri hakkında bilgi sahibi olmamız da bir diğer amacımız.''

Doç. Dr. Gücü, oluşturdukları geniş kimlik arşivinin Akdeniz Foklarının hangi güzergahı kullanarak nereye gittiklerinin tespitinde bilimsel verilere ulaşacaklarını kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı:

''Örneğin, son 60 yıldır hiç fokun görülmediği İsrail'de geçtiğimiz dönemlerde bir fok görüldü. Kimlik arşivimiz sayesinde bu fokun nereden İsrail'e gittiğini belirlememiz mümkün. Ayrıca bu yolla doğumları ve ölümleri de izlememiz mümkün. Bütün bu veriler ise fokların ne derece risk altında olduklarını ortaya koymamız ve Türkiye'nin korumayı uluslararası antlaşmalarla taahhüt ettiği tür için koruma planlarının da buna göre şekillendirebilmemiz mümkün oluyor. Bu veri sistemi sayesinde son dönemde yaşanan değişimlerin nedenlerini de ortaya koymayı hedefliyoruz.''

13 Haziran 2010 Pazar

Yılın En İyi iPhone / iPod Touch Oyunları

En İyi Aksiyon Oyunu - N.O.V.A
En İyi Müzik Oyunu - Beat It!
En İyi Platform Oyunu - Spider:The Secret of Bryce Manor
En İyi Bulmaca Oyunu - iBlast oki
En İyi Spor Oyunu - Homerun Battle 3D
En İyi RPG Oyunu - Zenonia
En İyi Yarış Oyunu - Firemint Real Racing
En İyi Strateji Oyunu - Star Defense
En Mükemmel Ses - Zen Bound
En Mükemmel Görsellik - Zen Bound
En İyi Multiplayer Oyunu - Eliminate
YILIN iPHONE OYUNU - Squareball

Sıra Google'a mı geldi?

YouTube yasağı yüzünden internet sansürcüsü ülkeler arasına giren Türkiye’nin telekomünikasyon işlerini koordine etmekten sorumlu kurumu, YouTube'a uygulanan sansür kapsamında engellenen IP'ler Google'a geçince, Google'ı da sansürler hale geldi.

'Sansürlü' IP listesini yenilemeyen Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, yaptığı açıklamada sorumluluğu Google'a atarak "YouTube IP'lerini kullanmayın demiştik ama kullandılar" dedi. Dolaylı sansür sonucunda pek çok internet kullanıcısı iki gündür gittikçe artan oranda Google anasayfaya ve bazı Google servislerine ulaşmakta güçlük çekiyor.

Bazı internet servis sağlayıcıları Google'ın erişim engeline çarpan bu hizmetleriyle ilgili olarak müşterilerine uyarılar geçti. Bunlardan birinde, 3 Haziran 2010 tarihinde Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'ndan (TİB) firmalarına iletilen karar sebebiyle Google'a ait bazı IP'lere hukuksal nedenlerden dolayı erişimin engelleneceği belirtiliyor.

Servis sağlayıcı firmalar, IP'lerin engellenmesinden ötürü Google'ın bazı uygulamalarına erişememe ya da yavaşlık yaşanmasını beklendiğini söylüyor. Firma açıklamalarına göre şunlar olabilir:

Google web sitesine erişimde sorun yaşanması
Reklam vb. analiz verisi için web sitelerinde Google Analytics, Google Maps gibi Google uygulamalarını kullanan portal veya web sitelerine erişimlerin yavaşlaması
Google Toolbar yüklü bilgisayarlarda bazı sitelere yavaş erişme
Web sitelerin dahilinde "google search" kullanan alan adlarına erişimde yavaşlama
Google uygulamalarıyla entegre ya da Google Search'e dayalı birtakım uygulamaların etkilenmesi.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan (BTK) yapılan açıklamada ise, Google internet sitesinin erişiminin engellendiği yönündeki iddialara yönelik olarak '''Yapılan işlem, erişimi engelli olan http://www.youtube.com internet adresine ilişkin IP adreslerinin güncellemesinden ibarettir'' denildi.

Açıklamada, şunlar kaydedilidi: ''Tarafımızca tesis edilen işlem, kamuoyunun yoğun gündemini oluşturan internet adresleriyle ilgili olmayıp, Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 05/05/2008 tarihli ve 2008/402 no'lu kararı gereği erişimi engelli olan http://www.youtube.com internet adresine ilişkin IP adreslerinin güncellemesinden ibarettir.
"Sonuç olarak http://www.youtube.com'a erişim amacıyla kullanılan ve tarafımızca engelleme tedbiri kapsamında güncellenen IP adreslerinin arkasında farklı şirketlere ait alan adı veya çeşitli hizmetlerin barındırılması bu şirketlerin kendi tercihleri ve sorumluluklarındadır.
"Dolayısıyla bu hizmetlerden yararlanan internet kullanıcılarının mağduriyetinin çözümü bahse konu hizmetleri sunan şirketlerin elinde bulunmaktadır.''

Öte yandan Google'dan yapılan açıklamada Google’ın servislerine Türkiye’den erişimde yaşanan sıkıntıların sürmekte olan YouTube erişim yasağıyla bağlantılı olduğu bildirilerek "hizmetlerimizi yeniden işler hale getirmek için çalışmalarımızı hızla devam ettiriyoruz” denildi.

DNS OLMADI, IP ENGELLEYELİM!
Bugüne kadar erişim engellerini 'DNS adreslerini engelleme' şeklinde uygulayan kurum, bir süredir bunu daha kontrol edilebilir olan 'IP adresi engelleme' şekline çevirmek için çalışıyordu. Nitekim Türkiyeli kullanıcılar DNS değiştirerek sansürlü sitelere ulaşma yöntemini hızlı şekilde öğrenip uygulamaya başlamıştı.

Ayrıca kurumun açıklamasında neden Google servisleri tarafından kullanılan IP'lerin YouTube yasak listesinde tutulduğu açıklanmıyor. Erişim engelinin, bunu düzeltmeye yönelik teknik işlemlerin veya hukuki itirazların yapılamayacağı haftasonundan hemen önce gelmesi de ayrıca dikkat çekiyor.

Çeşitli kaynaklardan gelen bilgiye göre erişimde güçlük çekilen Google adreslerinin bazıları şöyle:

http://code.google.com
http://pages.google.com
http://video.google.com
http://translate.google.com.tr
http://docs.google.com
http://sites.google.com
http://books.google.com
http://chrome.google.com
http://sketchup.google.com
http://froogle.google.com
http://labs.google.com
http://mars.google.com
http://moon.google.com
http://notebook.google.com
http://toolbar.google.com
http://browsersync.google.com
http://catalog.google.com
http://codesearch.google.com
http://dir.google.com
http://earth.google.com
http://groups.google.com.tr
http://shopping.google.com
http://sky.google.com
http://support.google.com
http://tools.google.com
http://wap.google.com
http://answers.google.com
http://google-analystics.com

Bazı internet servis sağlayıcıların müşterilerine gönderdiği metin şöyle:

Sony Ericsson: Sızma sırası onlara geldi!

Sony Ericsson'un sır gibi sakladığı iki yeni cebi de kaderlerinden kaçamadı; internete sızdı...

Sony Ericsson'un Android işletim sistemi kullanan iki telefonunun görüntüleri internete sızdı. İki telefonunun da ekranları oldukça büyük görünüyor.

Telefonların görünümlerine bakıldığında çok şaşırtıcı, yenilikçi ya da orjinal bir detay dikkati çekmiyor. Resmin sol tarafındaki beyaz olan telefonun adı "Shakira" ve Xperia X10 ve Xperia Mini arasında bir telefon olacağı söyleniyor. Telefonun bu Sonbahar'da piyasalarda olması bekleniyor.

İkinci telefon ise kaygan ekranlı ve daha büyük ekranı olan bir telefon. İşletim sistemi olarak ise Android 2.1'i kullanıyor.

Resimlerden elde edilebilen bilgiler dışında telefonlarla ilgili detaylar henüz bilinmiyor. Ancak telefonlar piyasaya sürüldüğünde Android'in Sony Ericsson'u kurtarıp kurtaramayacağı sorusu, cevap bulacak gibi görünüyor.

Firefox'a beklenen özellik!

Firefox'a beklenen özellik geliyor!

Firefox'un yeni sürümüyle birlikte, kullanıcıların en büyük sorunlarından birisi de çözüme kavuşuyor!

Firefox'un yeni sürümü olan 3.6.4 önümüzdeki hafta yayınlanacak. Bu sürüm çok önemli bir özellik olan OOPP'u barındırıyor.

Out of Process Plugins özelliği ile eklentiler, ana Firefox uygulamasından ayrık olarak çalıştırılıyor. Yeni eklenen özellik ise takılma belirme oluyor ve eklentiler sorun çıkarttığında tespit ediyor.

Bir eklenti belirli bir süre cevap vermezse onu durdurup yeniden başlatmayı teklif eden özellik sayesinde, Firefox daha istikrarlı bir internet tarayıcı haline gelecek.

Eklentilerin kısır döngüye girmesini engelleyen bu özelliği , geliştiriciler isterlerse kapatabilecekler. Bunun için adres satırına about:config yazarak, "dom.ipc.plugins.timeoutSecs" değerini -1 olarak değiştirerek bu işlemi gerçekleştirmek mümkün olacak.

Zafer yine Windows'un olacak!

Google vs Microsoft, Android vs Windows.

MS'ten rakipleri kızdıracak sözler: "Yaşananlara bakmayın, sonunda herkes Windows'a geri dönecek!"


Google ve Microsoft arasında her alanda rekabet artarak devam ediyor. Her iki firmayı da güçlendiren bu rekabetin meyvelerini elbette en çok tüketiciler yiyor.

Google'ın Android işletim sistemi büyük bir başarı yakaladı ve Amerika'daki akıllı cep telefonlarının yüzde 28 'ine yayıldı. Apple ve Microsoft'u geride bırakan Android, geliştiriciler tarafından hafif ama güçlü olması sebebiyle çok sevildi.

Şimdi daha da gelişen özellikleriyle bir akıllı cep telefonu işletim sisteminden daha güçlü hale gelen Android, tablet PC'lere yayılıyor. Dell'in yeni tableti Streak de Android kullanıyor. 1GHz işlemciye sahip olan tabletin kusuru ise henüz Android 1.6 kullanması. Ancak Dell gelecek yıl Android 2.2'ye güncelleme yapacağını duyurdu.

İşte Microsoft'un Android'e tepkisi

Microsoft'un Google'ı ciddiye aldığını biliyoruz, ancak yazılım devi bu son gelişmeler karşısında rahat bir tavır sergilemeyi yeğliyor.

Microsoft'tan Steve Guggenheimer bu konuda netbooklarda yaşananların aynısının yaşanacağını düşünüyor. Alternatif işletim sistemlerinin başta hızla yayılacağını ancak eninde sonunda Windows'un platforma hakim olacağını belirtiyor: "Siz bu yaşanlara bakmayın, sonuçta herkes dönüp dolaşıp Windows'a gelecek!"

Guggenheimer "Üç yıl önce yüzde 95 Windows dışıydı, şimdi yüzde 95 Windows" diyor. Microsoft'un daha meşhur Steve'i Steve Ballmer da "Android bedava filan değil, bedava gerçekten bedava mı? Bu uzun vadede ne anlama geliyor? Windows, ortaklarımız için müthiş bir platform olduğunu kanıtladı, şimdi işletim sistemi için desteği geliştirmeye devam edeceğiz" diyor.

Tablet PC'ler üzerindeki işletim sistemi savaşını kimin kazanacağını bekleyip göreceğiz...

12 Adımda iPhone 4!

iPhone 4'ün özellikleri etkiledi ama bu detaylar daha da etkileyici. İşte 12 adımda iPhone 4...

Steve Jobs'un bizzat tanıttığı iPhone 4'ün özelliklerini sizlerle paylaştık, ancak bu konuda haber ve makalelerimiz devam edecek. Bu yazımızda 12 adımda, iPhone 4'ün etkileyici özelliklerine ve bazı soru işaretleri uyandıran ilginç detaylara yer veriyoruz...


1. HD video kayıt ve iMovie

iPhone'un HD video kaydetme özelliği büyük ilgi çekmeyi başardı. 30 FPS kayıt imkanı çok iyi.

Dokunarak odaklama, kolayca paylaşma ve dahili video ışığı ile karanlık ortamlarda bile aydınlık video çekme imkanı sunuyor. iMovie de gösteride sergilendiği gibiyse bir cep telefonundan beklenmeyecek kadar iyi çalışıyor.

Bu uygulama yaklaşık 12 TL'ye satılıyor.

2. Yeni 5MP kamera ve LED flash

iPhone'un 3.2 MP'lik zayıf kamerası büyük eleştiriler alıyordu. Apple bunları dikkate alarak 5MP bir kamera ile durumu düzeltti ve LED flash ile destekledi.

10 MP ve üstü kameralı telefonlarla yarışabilmesi için de 5MP çözünürlüğü 3.2 MP ile aynı alana sıkıştırarak piksel başına daha fazla ışık düşmesini sağladı, yani kaliteyi arttırdı! İşte bu yüzden bu 5MP standart bir 5MP kameradan daha kaliteli oldu.

3. Çıkış tarihi

Apple, Türkiye için bir çıkış tarihi açıklamayarak ülkemizde bu cep telefonunu heyecanla bekleyenleri hayal kırıklığına uğrattı. Görmezden mi geliniyoruz? Türkiye'deki kullanıcılar dünya ile aynı anda sahip olmak için illa kaçak mal mı getirtmek zorunda?

4. Retina display

iPhone 4'ün en farklı yanı artık diğer telefonların gerisinde kalan ekran konusunda bir hamle yapması oldu.

960x640 çözünürlükte, 326ppi ile 4 katı daha yoğun piksel ile kaliteli görüntü sunuyor. Ancak hala LCD kullanılıyor. LED teknolojileri alıp başını giderken, farklı ışık kaynakları altında üstün sonuçlar sunarken acaba iPhone 4'ün ekranı nasıl sonuç verecek?

Üstünlükleri ortada ama Steve Jobs'un "LED'den daha iyi" iddiasının test edilmesi gerekiyor.

5. FaceTime?

FaceTime, Apple iPhone kullanıcılarını heyecanlandırdı ama geri kalan bütün 3G kullanıcıları için gayet normal ve dikkat çekmeyen bir özellik olarak kaldı.

Sırf iPhone 4 kullanıcıları arasında olan bu özellik çok ama çok geç kaldı ve 4G ile birlikte bir anlam ifade etmeyecek.

6. En incesi o oldu

9.6 mm kalınlığında cep dostu bu telefonun yanında eski telefon kalın kalacak. Zaten Apple da eskisini bırakıp bunu almanızı istiyor.

Çelik ve cam kasa daha sağlam bir yatırım hissi doğuruyor. Yeni tasarım bu kadar farklı olmasaydı 3GS kullanıcıları hemen satın almak ister miydi? Apple'dan hem tasarım, hem ticari açıdan büyük başarı.

7. Jiroskop

Apple'ın kattığı hareket hasasiyeti sayesinde iPhone 4 tam bir oyun donanımı haline geliyor. Farklı platformlar için de uzaktan kumanda uygulamalarıyla etkileyici sonuçlar bekleyebiliriz.

8. Pil ömrü

Pilin daha büyük olduğu daha önceden anlaşılmıştı, ama yüzde 40 daha uzun pil ömrü genel kullanıcıyı en çok mutlu eden özellik olabilir.

9. Apple işlemci

Apple A4 işlemci kullanıldığı söylense de Steve Jobs bu işlemcinin hızını ve özelliklerini söylemedi. Bu kadar basit bir bilgi neden verilmedi, işte bu akılları kurcalamayı sürdürüyor... iPad'de 1 GHz'yi vurgulayan Apple, iPhone 4'te neden suskun?

10. Bing araması

Steve Jobs "Microsoft bunda çok iyi iş çıkarmış. Bir deneyin, gayet etkileyici" diyerek Microsoft'un Bing arama motoruna da bir övgü gönderdi.

iPhone 4 kullanıcıları varsayılan arama motoru olarak Bing'i seçebiliyor.

11. iPhone OS 4.0 bitti

Microsoft Windows Mobile'ı Windows Phone 7 yapar da Apple durur mu? Artık iOS var!

12. iBooks'a doping

Özellikle iPad için yapılsa da iPhone 4 de online kitap hizmetinden faydalanacak. Dahili PDF okuyucu, not alabilme gibi hoş özellikler eklendi ve eklenmeyi sürdürüyor.

Android'in geleceği nasıl?

Android'i ilerde neler bekliyor?

Android, 5 yıl sonra nerelere gidecek. İşte büyük bir araştırma bunun cevabını veriyor...

Android işletim sistemi son zamanlarda oldukça hızlı ilerliyor ancak genel pazar payının oldukça düşük olduğunu sizlerle paylaşmıştık. Ama ABI Research'ün yaptığı bir araştırmaya göre; 2015 yılında Android'in liderliğindeki Linux kullanan akıllı telefonların pazar payı %33'e çıkacak.

Araştırmaya göre OEM'lerin ve mobil operatörlerin Android'e olan ilgisinin başlıca nedeni sunduğu esneklikler; "Android platformu değiştirilebiliyor, böylece OEM'ler ürünlerinde de çeşitlik sağlayabilir. Ve böylece OEM'ler lisanslar izin verdiği sürece kendi işlerini korurken yeniliklere de açık olabilecekler."

Ancak ne olursa olsun Android 2015'teki yerine rekabetsiz gelmeyecek; "Endüstrinin ağır toplarından Intel, Nokia ve Samsung da yakın zamanda iki yeni Linux tabanlı işletim sistemini duyurdu; bada ve MeeGo."